Mağaradan Tırmanan Osmanlı Askerleri | Ağlama Sesleri Duyuluyor!

Bugünkü yazımda yine tüyleri diken diken edecek bir keşiften bahsedeceğim. Nereleri keşfettik? Torre Incina, Polignano a Mare, San Vito. Başlıyoruz.

Yine eşim, oğlumuz Roma ve burada yaşayan arkadaşım Paola ile yola çıktık. Roma’nın aşıları bitmediği için kucakta taşıyoruz ve her gittiğim yerde uyuma eğiliminde. Özellikle bir restorana, kafeye gittiğimiz anda sandalyelerin üzerine yayılıyor. Şekil A’da görüyorsunuz.

İlk durağımız Torre a Mare’de bir restoran oldu. Burada deniz kestaneli makarna yedik. Spaghetti con i ricci di mare. Ben boğaz çocuğu olduğum için denizden babam çıksa yerim. Eşime biraz ağır geldi. Ağzınıza midye tadı geliyor. O deniz kokusunu boğazınızda hissediyorsunuz.

Ardında Paola bizi denize girmek için doğal bir koya götürdü. Koyda antik mağaralar bulunuyor ancak içlerine girmek yasak. Çevrede bir tesis, bar yok. Gerçek bir doğal ortam. Koyu çevreleyen tepede barok dönem bir gözetleme kulesi mevcut. 1600’lü yıllarda Osmanlı denizcileri dahil olmak üzere düşmanları gözetledikleri bir yer. Denize bayıldım. Rengi, berraklığı beni mest etti. Güney İtalya’da doğal bir ortamda denize girmek istiyorsanız doğru adres Torre Incina. Roma’da annesinin kucağında güneşin keyfini çıkardı.

Ardından Polignano a Mare’nin merkezine doğru yola çıktık. Daha yaklaşırken deniz kenarından gördüğümüz manzara kalp ritmimi bozmaya yetti. Kıyıya vuran dalgalar, dev kayalıkların üzerine konumlanmış bir kasaba, kayalıkların içlerinde koca mağaralar, deniz kenarına uzanan orta çağ yapıları.

Sokak aralarına girdiğinizde yapıların daha yeni olduklarını gördüm.

Volare şarkısını bilirsiniz. Domenico Modugno’nun eseridir. Şarkıyı burada yazmış. Şarkının ilk dörtlüğü şöyle:

Penso che un sogno così non ritorni mai più
Mi dipingevo le mani e la faccia di blu
Poi d’improvviso venivo dal vento rapito
E incominciavo a volare nel cielo infinito

Türkçesi:
Bence böyle bir rüya asla geri gelmeyecek
ellerimi ve yüzümü maviye boyadım
Sonra aniden rüzgar tarafından büyülendim
Ve sonsuz gökyüzünde uçmaya başladım.

Sonsuz gökyüzünden kasıt, bu kayalıklardan denize doğru baktığında oluşan uçma hissi. Bu şarkının sözleri sokaklarda boydan boya satır satır asılı. Gerçekten de ölümsüz bir şarkı. Aşağıdaki linkten şarkıyı dinleyebilirsiniz.

Deniz kenarına doğru yürümeye devam ettik ve muazzam bir manzara ile karşılaştık. Hafta içi olmasına rağmen küçücük koyda yüzlerce turist denize giriyordu. Kayalıklara tırmanıp atlayan gençler, kayaların arasındaki mağaralara girip serinliyorlardı.

Burada her yıl RedBull Cliff Diving etkinlikleri de yapılıyormuş. Profesyone sporcular metrelerce yükseklikten saltolar atarak dalış yapıyorlarmış. Kısaca bakabilirsiniz:

Ardından Polignano a Mare tarihi alana girdik. Zaten giriş kapısı oldukça davetkar. İçeriye girdiğinizde ara sokaklarda kaybolma faslı başlıyor. Birbirine yakın binalar, küçük şirin dükkanlar ve ara ara denize açılan küçük balkonlar. Gezdiğiniz yer denizden ortalama 50 metre yüksekte. Bir ara sokakta denizden, bir mağaranın içinden gelen hava akımı var. Tam o noktaya bir duvar örülmüş. Ancak ayağınızı bastığınız nokta kapatılmış. Rivayete göre Türk denizciler mağaranın içinde tırmanarak bu kapıdan kasabaya girmiştir. Ölen düşman askerlerini anmak için buraya bir duvar örülmüş ve burası ağlama duvarı haline gelmiş. Duvardaki “Türk korsanları” yazısını görmek heyecan vericiydi. Fotoğrafını çekemedim özür dilerim. O an canlı yayın yapıyordum ve o noktadan geçmiş bulundum. Ancak tam konumu paylaşıyorum: Via San Benedetto, No:47.

Bir sonraki keşif durağımız San Vito. 1300’lü yıllardan kalma koca bir manastırın önünde küçük bir kayıkhane var. Yine kıyıda sol tarafta denizden gelen düşmanları gözlemek amacı ile yapılmış 1600’lü yıllara ait bir kule mevcut.

San Vito’nun en ilginç yanı, antik Roma döneminden kalan tarihi yapıların denizin altında kalmış olması. Üstelik bu binaların aralarında yüzebiliyorsunuz. Belki antik bir ayakkabıcı ya da bir demirci dükkanının çatısına basıp masmavi denizlerde kulaç attığınızı hayal edin. Ayrıca yüzünüzü kıyıya döndüğünüzde manastır manzarası da muazzam. Manastırın karşı köşesinde bir bar olması burayı konforlu kılıyor. Yemek yiyebilir, kahve içebilirsiniz.

Puglia’yı keşfetmeye devam ediyorum.
Görüşmek üzere.